13 Mart 2012

mesela ne alakaysa almışım mavi otrişimi boynuma egede çok samimi olmadığım insanların düğünündeyiz kumsalda. herkesler yalın ayak. artık şişeler yavaş yavaş boşalmaya başlamış, elimde “bu son, bu son” dediğim şarap kadehim.. kırmızı şaraba bayılırmışım da o gün “bu sıcakta serin bir beyaz şarap daha iyi gitmez mi sence de?” diyerek kandırmışlar beni.

sonra köşede yalnız danseden kadın varmış bizim yaşlarda. siyah elbise giymiş ama benim sevdiğim gibi ayakkabılarrı varmış, hem de rengi mavi!! öylesine güzel mavi ayakkabıları ben bile hayal edemezmişim.. kadının takma kirpikleri ıslak ve de rimeli akmış. az ağlamaklı. şarkıya eşlik ediyormuş:

“Why do I feel so black and blue
When all I did was loving you
Why on earth can’t stand the pain
Why did you do that thing again?”

şarkı hem neşeli hem hüzünlüymüş. ben o gece çok mutluymuşum da gördüğüm kadına üzülmüşüm. yanına gidip diyesim gelmiş “bunları yaşamazsan, mutluluğu bulunca kıymetini bilemezsin” diye. sonra annemin “sana sorulmadan fikrini söyleme” deyişi gelmiş. anne sözü dinleyesiymişim o yaz, o gece. gitmemişim kadının yanına. ama sevinmişim onun adına ileridemutluluğun kıymetini çok iyi bilecek, o da saçlarına kelebekleri takıp lalalalala diye dans edecek diye.


http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=d7PdlPtK1II

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder