26 Kasım 2016

ne yapiyorum?

     Ne zamandır bloğa birşeyler yazmak için niyetleniyorum ama birşey oluyor, öyle orada kalıyor aklımdaki fikirler.
      Crossfite başladım, ne zamandır evde spor yapıyordum bilen bilir ama insan içine karışasım, sosyalleşesim de vardı. Selin'in verdiği gazla crossfite başladım ve çok sevdim. Gerek boxa gelen insanları gerek hocaları gerek wodları çok seviyorum. Tam anlamıyla içime sinen bir girişim oldu.
     
     Onun dışında Sven sık sık seyahatlerde oluyor, iki çocukla yalnız kalabiliyorum. Bazen öylesine rahat geçerken bazense kkabusa dönüşebiliyor, onları oynarken izlemek, birbirleriyle olan iletişimleri, göz kontaklarıni çok seviyorum. Bazense günler zor oluyor onlari görmek istemiyorum:) Lars ve Melissa birbirlerini gece ya da sabaha karşı uyandırabiliyorlar. Melissanın odasına geçiyoruz hep birlikte, kapıyı kapatıyorum 1 saat falan kendileri oynuyor ben de aynı odada yerde uyuyorum. Sonra söylenmeler başlayınca uyanma vakti geliyor, salona geçiyoruz. Ileriye dair hiç korku yok içimde gayet güzel oynacaklarını hissediyorum.

     Bisiklet aldık yazın, arkasında da çocuk koltuğu var, sahilde oturup da neden bu kadar sene bisikletsiz olduğuma inanamadım, havalar soğuk ama hala sıkıca giyinip bisiklete biniyoruz Melissa'yla.

     Düğün hikayeciliğine bu bahar tekrar el atmak istiyorum. Web sitemi canlandırmam gerek.

     Tezim bitmek üzere kendime iki tane güzel sertifika programı buldum onlara karılmak istiyorum. Ama vakti var. Acelesi yok. Mart gibi düşünüyorum.

     Goethe'de sınava girmem gerek aile birleşimi vizesini almam; turist vizesi durumuma bir son vermem gerek.

    Hayata geçirmek istediğim bir proje var sadece Berna, Yasemin ve Eda biliyor. Ona yoğunlaşmak istiyorum. Bu sefer sürpriz. Çenemi tutacağım.


   Sven'in sözü var, Lars sütten kesilince tek başıma 15 günlük Hindistan'da yoga tatili yapacağım. telefonu istanbul'da bırakacağım.


    Çok özledigim insanlar var, eski ev arkadaşım Yasemin mesela, harika enerji yayar insana, onu sarmak sarmalamak yakama dolamak istiyorum.

    Sven her hafta bir müze bir galeri gezmek istiyor çocuklarla ama bana yük gibi geliyor, insan çocuklara mı konsantre olsa müzeyi mi gezse bilemiyor. Ben baktığım eserden birşey anlamıyorum. Tek çocukluyken gerçekten de doya doya gezdik, iki çocukla yapamıyorum. Bunun üstünden gelmem gerek yoksa evde çocuklarla durmak evde çocuklarla durmayı çekiyor. Hadi haftaya hafta sonu Sabancı Müzesi'ne giderek bunu kırayım.

Bu fotoğrafları Buenos Aires'te çekmiştim aslında devamını getirsem iyi bir seri olabilir? Şemsiye ve siyah beyaz... Neyse bunu buraya yazdım ya kesin biri benden önce yapar:)




   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder