1 Ağustos 2015

almanci ruhu

Merhaba, naber?
Sicaklar fena degil mi allah askina?
Gectigimiz hafta gercekten cok sicak ve cok rahatsiz ediciydi. Aksam ustu 5-6 gibi bile disariya cikamadim, rahatsiz edici, nefes almayi engelleyen bir hava vardi.
Neyse gecen ay bir almanca kuru daha bitirdim. A1.1 ve A1.2 bitmis oldu. Hedefim subata kadar B 1.1'i bitirmis olmak. Dil ogrenmek gercekten cok zevkli, cok seviyorum. Neden bu zamana kadar almancaya baslamamisim anlamadim. Daha dogrusu baslamistim ama hamileydim gezi olaylari patlak verince gumussuyuna gitme riskini alamadim, yani hamile hamile gitme riskini:)
  Neyse A 1.1i tamamlayamamistim, seviye belirleme sinavina girdim ve A 1.2 ciktim ve bitti gitti. Asil gelmek istedigim konu, kurumuzda cok acaip bir ogretmenimiz vardi .Yar. Doc. Dr. Nursen Durdagi. Goethe'nin gormus gecirmis olabilecegi en iyi ogretmenlerden bence. Konulari anlatirken iliskilendirmesi, sozluk kullanimi yerine daha akilda kalici yontemleri, sabri, ayni soruya bininci kez, sakin ve sukunetle cevap verisi beni gercekten kendine hayran birakti. Iyi ki yolum Nursen Hoca'yla kesismis:) Umarim bir daha kesisir.
  10-25 agustos arasinda almanyadayiz, hedefim bu sure icinde hep almanca konusmak. Yeni yetme almancamdan utanmadan, sikilmadan almanca konusmak, ogrendiklerimi unutmamak, ustune yenilerini katmak.
 Almanya'yi cok ozledim. Sanirim yavas yavas bir gun Almanya'da yasama fikrine alisiyorum. Yazin gercekten Turkiye'den nefret ediyorum. Bahsedeyim mi? Zaten bildiginiz seyler, trafik, sicak hava girilebilecek havuzlarin temizliginden suphe duymam ve  sacma sapan giris ucretleri. Schondorf'da ki kendisi kasaba olur kapali, acik havuz alani buyuklugu de nasil anlatsam baya baya buyuk. Fenerbahce sahilden Goztepe sahile kadardir. Giris 2 euro :)) Ne komik degil mi?
BIz de kuvet diyebilecegimiz havuzlara 100 lira giris istiyorlar. Ve golge alan yok denecek kadar az hatta ben ona yok diyeyim.

Currywurst ozledim, doner ozledim (almanyadaki doneri bin kere buradaki donere tercih ederim:)), ormanda dolasmayi ozledim, elma agaclarindan elma toplamayi ozledim, bahcemizden bogurtlen toplamayi ozledim.  serin havayi, bunaltmayan gunesi, rahat rahat toplu tasimaya binmeyi ozledim de ozledim.
 

 Melissayla vakit gecirmek cok daha eglenceli olurken aksamlar daha bir zorlasiyor. Uyku duzeni bozuldu, ben yatagina koyunca uyumuyor, bakicimiz koyunca teklemeden uyuyor ama ben koyunca bitmek bilmeyen bir savas basliyor. Sanirim benle vakit gecirmeye devam etmek istediginden. Geceleri mutlaka yanimiza geliyor. Saat 3 gibi uyaniyor anneeeee, anneeeee diye seslenip yanimiza alana kadar bagiriyor. Kiyamiyorum alamiyorum. Ah aaah hani nerede benim verdigim uyku egitimim? 18 aya kadarmiymis, bitti mi yani?

  Vakit gecirmek gercekten cok zevkli hale geldi, bir suru playdoh oyun hamuru ve kalibi aldik, spaghettiler yapiyoruz, yildizlar, saclar, rakamlar, ben de oynarken cok zevk aliyorum. Yaptigimiz etkinlikleri ara ara fotograflayip buraya koyayim istiyorum unutmamak adina. Buyudukce vakit gecirmek daha zevkli evet de bebeklikteki komik surat tatliligi nolacak peki? Onu da cok ozluyorum.

8 Temmuz 2015

Karmakarışık duygularla doldum taştım yine. Yasemin babasını kaybetti. yarın onu ziyarete gideceğim. az görüşsek de onu çok seviyorum.  tertemiz, kocaman kalbi vardır. mutluluk saçar, öfleyip pöflerken bile neşe dağıtır etrafındakilere. pamuk gibi cildi vardır, öyle güzeldir ki gözleri, anlamlı anlamlı bakar. hep iyilikle doludur içi. benim ön yargılarımı yıkan tek arkadaşımdır yasemin, bana bundan on yıl evvel deseydiniz ki "kapalı bir insanla da çok iyi anlaşacaksın" inanmazdım, belki gençlikti belki o zamanların aptal egosu ama inanamazdım. şimdi onu birçok sözde modern arkadaşımdan daha çok seviyorum çünkü bazı düşünceleriyle benden bile modern, benden bile açık görüşlü. çok eğlencelidir, sessiz anlarda öyle laflar eder ki kocamaaan zamanlar geçse yine hatırlarsınız gülersiniz.
internetle çok alakası yoktur, bu yazıyı belki hiiiç görmeyecek.
yasemincim allah rahmet eylesin babana, mekanı eminim ki cennettir, senin gibi bir evlat yetiştirdiği için, sana da bol sabırlar versin. küçüklükten beri bize öğretildi ya, melek oldu baban, bizi izliyor, gülümsüyor.

5 Temmuz 2015

Melissa ne yapiyor.. (guncellenerek tekrar yayinlanan bir yazi)

Yakinda dogum hikayemi ve hamilelik deneyimlerimi ben de buraya yazmak istiyorum ama vakit cok zor bulunuyor, dis fircalamak bile buyuk bir mesele, bu sayfaya Melissa'nin  hayatinda olan gelisimleri, ogrenmeleri yazmak ve zamanla guncellemek istiyorum. Bulunsun:)

8 ocak 2014
20. gun sonunda aglamadan yataginda durmayi ogrendi ama hala orada uyumuyor babasinin alistirmasi yuzunden koynumuzda uyuyor,  alti degistirilirken bas bas bagiriyor, banyoda sacinin yikanmasinda pek hoslanmiyor, vucudu yikanirken ise mutlu. Saclarim eline gecerse simsiki tutup cekiyor.

18 ocak 2014
ayaklarini oynatiyor, cingiraga tepki veriyor bu arada bebekler cidden "ingaaa" diye agliyorlarmis, cok komik:)

Şubat 2014
Kalça gelişimini tamamlamadığı için palvik bandaj kullanmaya başladı

Temmuz 2014 
Almanyada  götürdüğümüz doktor, iyileşmeyi müjdeledi pavliğı çıkardık
Melissa ilk defa döndü

Ekim 2014 
Emeklemeye başladı
mama, baba aya diyor

Kasım 2014
Kasım sonu sıralamaya başladı

Aralık 2014
Telefonu eline alıp "alaaa" demeyi öğrendi
Telefonun düğmesine basmayı öğrendi
Mamayı bıraktık, keçi sütüne başladık
Akşam yemeğıne başladı(çorba)

Ocak 2015
Tam ayın 18inde, 13. ayını tamamladığı gün yürüdü:)
Anahtarlarla kapıları açmaya çalışıyor
Fişleri prize sokmaya çalışiyor
Düğmesine basarak ışığı açıyor
Ilk defa anlamlı olarak Sven'in suratına baktı ve "Baba" dedi
"Gel gel" diyor
Eliyle "bay bay "yapıyor
Bana "Aya" diyor
Çokça anlatıyor, ah bir anlayabilsem:)


Temmuz 2015
Anne, baba,dede, meme (emziğe diyor), uvey(helikopter),mama  diyor
Beni öper misin dedigıimde opuyor, allahim insanin cocugunun gelip onu opmesi ne buyuk bir hazmis:)
Camasir asarken camasirlari bana veriyor.
Kitaplara artik anlamli bakiyor, inceliyor, resimli kitaplarina bayiliyor.
Hala yemek yedirmek bir iskence, bakicimiz olmadigi zaman Svenle deli deli seyler yapiyoruz agzini acsin diye.
Yeme aliskanliklari kesinlikle Sven'e benziyor, ilk aylar cok sebzeciydi ama ekmek, kofte, yerken sorun cikarmiyor. Hele hele bugun kesfettim ki kuruyemis yemeye bayiliyor, minik disleriyle kiriyor onlari bir guzel.
4 tane azi disi var. Kopek disleri cikmaya basladi..
Cocuklari cok seviyor. Cocuklu ortamlarda beni unutuyor hic aramiyor.
Ilk oyun gurubumuzu gerceklestirdik, sensory aktivitesine katildik. (Ay kumu denen seyi ogrendim yapacagim)
Uykusunu tek defaya cekmeye calistim (Iyi mi kotu mu hala emin degilim, bir bucuk yasta bire dusmeli diyorlar, arastiracagim..)
Daha cok anneci oldu, mesela aglarken baba demiyor, anne diyor, gece uyandiginda Sven giderse yanina hala agliyor bazen (haha maalesef hosuma gidiyor) ben gitmek zorunda kaliyorum.
Artik cocuk oldu Melissa cantasi var icine bebeklerini koyup tasiyor, nereden ogrendiyse:)
Kaykay mi scooter mi adi neyse onda  iyi durumda 14. aydan beri kayabiliyor. Tam bir atom karinca.





1 Temmuz 2015

Su aralar haberler o kadar boktan ki.. Boktanliklarin benim basima gelmesine gerek yok ama yakinlarimin basindalar.. Hastaliklarla savasanlar, yakinlari illet hastaliklarla savasanlar, evlilikleri bitenler, yogun bakimlar.. Duydukca darlaniyorum.
Eskiden de bu kadar bela benim cevremdekilere ugruyor muydu acaba? Yoksa ben mi zamanla cok duyarli oldum.
Sik sik aklima hastaliga yakalandigim, hayatimi kaybettigim, Melissamin Sven ile arkamda kaldigi geliyor. Sonra hayir, hayir, hayir at kafandan bu pislikleri diyorum, uzaklastirmaya calisiyorum, Melissa'nin odasina gidiyorum bir opucuk konduruyorum yanagina, rahati bozuluyor, soyleniyor sonra uyumaya devam ediyor. Cok arabesk olacak ki ben arabesk sevmem, duygulanmayi da sevmem, gozlerim doluyor, ben ne yaptim da bu odul bana verildi diyorum, sukrediyorum. Sonra yasadigim ulke aklima geliyor, lgbt yuruyusunun engellendigi falan geliyor aklima, her gun farkli farkli yerlerde karsima cikan akil almaz haberleri dusunuyorum. Diyorum ki napiyorum ben bu ulkede? Kocaman bir dunya var,  onumde de yillar var' ben neden hala kendime aci cektiriyorum hergun bu igrenclikleri duyarak? Bas git artik sen buraya ait degilsin diyorum.

Iste temmuz ayi ferah gelir diyordum ama gelemedi. Umarim gecer bu ruh hali.

16 Mayıs 2015

biri olmak

Melissa, bugün şaka gibi 22de uyudu.
Azı dişleri tam bir kabus, İshali yeni bitti ama hala düzelmedi, bitsin bu çile eski Melissa geri gelsin. Okuldan da yüksek lisanstanstan da çok sıkıldım. Çekimler üst üste geldi. Photoshoplar, albümler beynimde sıraya girdi ama vakitsizlikten bir hayli geciktiler. Yüksek lisans eğlenceli, zevkli ama çocukla zor. Ya yatılı bakıcın olacak ya da çocuksuz olacaksın tam hakkını vermek için.
Bin yere dallanıp budaklanmaktan bıktım artık.
Annelik yapmak,
Öğretmen olmak,
Öğrenci olmak,
Fotoğrafçı olmak,
Eş olmak,
Arkadaş olmak,
Çocuk olmak,
Düzenli spor yapan biri olmak,
Sağlıklı yemeye çalışan biri olmak.

Haziran bitsin dört tanesini elemiş olacağım bunlardan. HAyallerim büyük.
Sabah uyanacağım, Melissanin kahvaltısını vereceğim derken bakıcımız gelecek. Yogaya gideceğim sonra eve gelip kendime buz gibi smoothiler yapacağım ve Melissa'yla parka gideceğiz. Kendi yemeklerimi hazırlayacağım derken Sven gelecek. Melissa Sven ben oyunlar oynayacağız. Akşam sahilde koşup, bir duş alıp kitaplara kafamı gömeceğim.


Bu akıştaki 15 gün bile yeter beni kendime getirmeye.