Yakinda dogum hikayemi ve hamilelik deneyimlerimi ben de buraya yazmak istiyorum ama vakit cok zor bulunuyor, dis fircalamak bile buyuk bir mesele, bu sayfaya Melissa'nin hayatinda olan gelisimleri, ogrenmeleri yazmak ve zamanla guncellemek istiyorum. Bulunsun:)
8 ocak 2014
20. gun sonunda aglamadan yataginda durmayi ogrendi ama hala orada uyumuyor babasinin alistirmasi yuzunden koynumuzda uyuyor, alti degistirilirken bas bas bagiriyor, banyoda sacinin yikanmasinda pek hoslanmiyor, vucudu yikanirken ise mutlu. Saclarim eline gecerse simsiki tutup cekiyor.
18 ocak 2014
ayaklarini oynatiyor, cingiraga tepki veriyor bu arada bebekler cidden "ingaaa" diye agliyorlarmis, cok komik:)
Şubat 2014
Kalça gelişimini tamamlamadığı için palvik bandaj kullanmaya başladı
Temmuz 2014
Almanyada götürdüğümüz doktor, iyileşmeyi müjdeledi pavliğı çıkardık
Melissa ilk defa döndü
Ekim 2014
Emeklemeye başladı
mama, baba aya diyor
Kasım 2014
Kasım sonu sıralamaya başladı
Aralık 2014
Telefonu eline alıp "alaaa" demeyi öğrendi
Telefonun düğmesine basmayı öğrendi
Mamayı bıraktık, keçi sütüne başladık
Akşam yemeğıne başladı(çorba)
Ocak 2015
Tam ayın 18inde, 13. ayını tamamladığı gün yürüdü:)
Anahtarlarla kapıları açmaya çalışıyor
Fişleri prize sokmaya çalışiyor
Düğmesine basarak ışığı açıyor
Ilk defa anlamlı olarak Sven'in suratına baktı ve "Baba" dedi
"Gel gel" diyor
Eliyle "bay bay "yapıyor
Bana "Aya" diyor
Çokça anlatıyor, ah bir anlayabilsem:)
Temmuz 2015
Anne, baba,dede, meme (emziğe diyor), uvey(helikopter),mama diyor
Beni öper misin dedigıimde opuyor, allahim insanin cocugunun gelip onu opmesi ne buyuk bir hazmis:)
Camasir asarken camasirlari bana veriyor.
Kitaplara artik anlamli bakiyor, inceliyor, resimli kitaplarina bayiliyor.
Hala yemek yedirmek bir iskence, bakicimiz olmadigi zaman Svenle deli deli seyler yapiyoruz agzini acsin diye.
Yeme aliskanliklari kesinlikle Sven'e benziyor, ilk aylar cok sebzeciydi ama ekmek, kofte, yerken sorun cikarmiyor. Hele hele bugun kesfettim ki kuruyemis yemeye bayiliyor, minik disleriyle kiriyor onlari bir guzel.
4 tane azi disi var. Kopek disleri cikmaya basladi..
Cocuklari cok seviyor. Cocuklu ortamlarda beni unutuyor hic aramiyor.
Ilk oyun gurubumuzu gerceklestirdik, sensory aktivitesine katildik. (Ay kumu denen seyi ogrendim yapacagim)
Uykusunu tek defaya cekmeye calistim (Iyi mi kotu mu hala emin degilim, bir bucuk yasta bire dusmeli diyorlar, arastiracagim..)
Daha cok anneci oldu, mesela aglarken baba demiyor, anne diyor, gece uyandiginda Sven giderse yanina hala agliyor bazen (haha maalesef hosuma gidiyor) ben gitmek zorunda kaliyorum.
Artik cocuk oldu Melissa cantasi var icine bebeklerini koyup tasiyor, nereden ogrendiyse:)
Kaykay mi scooter mi adi neyse onda iyi durumda 14. aydan beri kayabiliyor. Tam bir atom karinca.
melissa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
melissa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1 Ocak 2015
18 Mart 2014
melissa üç aylık oldu
(İlk fotoğraf 3 günlükken, ikincisi ise 3 aylıkken, neydin ne oldun be kuzucum seni yiyeceğim)
Önce iyi haber mi, kötü haber mi?
İyiden başlayalım, boyu 5 cm uzamış.
Kötü haberler ise şöyle, sadece 500 gr almış, bunun en aşağı
600 gr, 700 gr olması gerek. Melissa çok hareketli bir bebek ona
bağlıyorum ben bu durumu, emerken bile kıpır kıpır, kolu
dursa bacağı durmuyor. Diğer kötü haber ise üçüncü ayın
bitmesine rağmen kalça gelişimi hala geride:( ortopediste
götüreceğiz ama artık
üzmeyeceğim kendimi, pavlik bandajsa, bandaj takarız ne yapalım,
güçlüyüz, bunun da üstünden geliriz.
Uykusu hala düzenli haftada bir ya da
iki defa yatarken zorluyor ama gayet normal, yetişkin olarak bizim
de uyumakta güclük çektiğimiz günler yok mu? Var.
Gündüz uyumak istiyor , önce aç
sanıyorum emzirmeye çalısıyorum ama hala memnuniyetsizse yatağına
götürüyorum, bakıyorum gözler kapanıyor hehe. Ayşe Öner, kitabında doğru söylemiş gerçekten her ağlamak aç olmak demek
değil, sussun diye zorla emzirmek yanlış. Uyumak da yemek kadar
büyük bir ihtiyaç bebek için. Arada uyuması için zorlamak
gerek.
Açsa sabrı yok ve çok sinirli oluyor doyana kadar (kime çekmiş bu huyu acaba hehe)
Açsa sabrı yok ve çok sinirli oluyor doyana kadar (kime çekmiş bu huyu acaba hehe)
Artık sesle iletişim kuruyor, mesela
yalnız kaldığında memnuniyetsizliğini ağlayarak değil de
söylenerek belli ediyor.
Ellerini keşfetti ama hala çok az
kullanabiliyor.
Odanın diğer ucunu görmeye başladı,
gözlerini açıp ilgiyle inceliyor herşeyi.
Adını söyleyip neşeyle konuşunca
gülücük ve kahkahalarla cevap veriyor.
Altını değiştirirken artık
ağlamıyor.
Banyo yapmaya hala tam anlamıyla
güzel bakmıyor
En mutlu olduğu zaman sabah uyandığı
zaman.
Kendi kendine vakit geçirmeye başladı
böylelikle gün içinde nefes alabileceğim zaman var artık yehuuu.
Dışarıda olmaya bayılıyor ama
kalabalık ortamlarda huzursuz oluyor.
(3 hafta erken gelmeseydi bu tulum anlamlıydı tabii)
18 Şubat 2014
Melissa 2 aylik!
*Saat 19.30'da uyuyor, sabah 6'da uyaniyor. Tabi ki deliksiz bir uyku degil gece acikmaydi, alt degistirmeydi derken 4 defa kalkiyoruz. Olsun buna da sukrediyorum ben.
*Guluyor. Sarki soyleyen bir oyuncagi var, altini degistirirken bagirmasin, dikkatini cekeyim diye calip dururken bir baktim, oradaki komik sarkilara guluyor. Neler neler denedim arkadas. Britney Spearslar mi calmadim, akranlari seviyor o da sever diye Miley Cyruslara mi katlanmadim. Hiic bana misin demezken ulu, yuce, saygideger Fisher Price'in o sacma sarkisina guluyor arkadasim.
*Cok yakinda "agu"lar gelecek gibi bir his var icimde cunku turlu turlu sesler cikariyor arada bir "uuuuu" diyor keyfi yerinde olursa, keyfi yerinde olmazsa kaslarini catip, meymenetsizce bakiyor.
*Hala parlak, isikli nesnelere bayiliyor, biz gelmisiz subatin ortasina ama salonda yilbasi agaci inatla yanip sonuyor dikkat cekmek, bebek sakinlestirmek adina.
*Pusette, ana kucaginda daha rahat eskisi gibi bagirmiyor ama o Istanbul trafigi yine een buyuk dusmanim. ne zaman araba dursa uyaniyor, bakiyor ki hareket halinde degiliz agliyor. Hareket halindeyken uykuya daliveriyor.
*Gozuyle takip ediyor.
*Yuzukoyun yattiginda basini kaldiriyor.
*Ayaklarindan destek alip kendini itiyor.
*Hala ellerini kontrol edemiyor, kendine istemsiz yumruklar atiyor.
*Kalca gelisiminde bir taraf duzelirken diger taraf tam duzelmemis, moralimiz biraz bozuktu ama ortopediste goturunce acinin duzelebilecek bir degerde oldugunu gorduk, kendi doktorumuzsa "INTERNETE BAKMAYA SON VERIN" dedi. Hamileligimde de bu karari almistim ama dayanamiyordum, bu sefer son vermek istiyorum internete bakmalara cunku herseyin en kotusu var orada.
*Opulmekten, oksanmaktan cok hoslaniyor.
*Sakin sakin bir seyler anlattiginda dinliyor:)
Simdilik telefondan cektigim fotograflar cogunlukta, bastakiler makinayla cektiklerim.
en romantik fotograf da bu:
Son olarak da Sven'in telefonunda sans eseri buldugum harika fotograf:)
Tatli doktorumuz Ayla Kamburoglu Goksel ve Melissa:)
Etiketler:
bebek,
iki aylik bebek,
melissa,
melissa aylik
29 Ocak 2014
melissa 1 aylik
Bir ay cabuk mu gecti yoksa yavas mi gecti karar veremiyorum ama dogum aninda doktorun cektigi fotograflara bakiyorum ve "ne kadar kucukmus?" diyorum, hizla buyuyor, ne guzel:) ote yandan insani telas kapliyor buyumesin, hep kucaga sigacak kadar kalsin, kendini sevdirsin diye. Bence bir de bakmisim okula gidiyor seklinde gececek zaman:) Sagligi yerinde gidiyor ufak tefek sikintilarimiz var kalca gelisimi ve refluyle ilgili ama zamanla duzelir bence.. Duzelsin istiyorrum. Bu arada 20 gun sonra optum Melissa'yi, sasirdim kendime de neden opmemisim diye, hep kokladim, oksadim ama opmeye kiyamamisim sanirim. Simdi opmek anneye serbest:) Anne demisken insan cocugunu koluna alinca anliyor ki kimse bir cocugu annesinden fazla sevemez, net.
25 Ocak 2014
Blogu canlandirma
Birden bire degisen hayatima alismaya calisirken bir yandan bloga agirlik versem diyorum ama nereden baslamam gerektigini bilmiyorum.
Su siralar bir elimde Melissa diger elim ya gazete ceviriyor ya da klavyeye dokunuyor, kitap okumaya henuz baslayamadim, aslinda uc tane bebek kitabini ayni anda okuyorum nedense onlari kitaptan saymadim cunku roman okumaya bayiliyorum ama henuz erken, kafami toparlayamiyorum.
Melissa cok tatli, isiklari, parlak renkleri cok seviyor, az korkuyor dunyaya alismaya calistigi icin, kucakta olmazsa agliyor, az once caddebostandan fenerbahceye kadar portbebede agladi, inat ettim kucagima almayacagim diye, sonra da uzuldum sonucta korkuyor, tramvatik hissediyor, kucak onu anladigimin gostergesi.. bugun itibariyle ilk defa yardim almadan yalniz basima banyo yaptirdim onu baya kolay oldu. Banyo isini cozmeme sevindim cunku Baba aksamlari eve geldiginde yorgun oluyor, evet elinden geldiginin en iyisini yapiyor yardim etme konusunda ama bazen kiyamiyorum, yardim istemeye hehe.
Gelelim blog konusuna, bisiler yazayim desem, hic mi hic edebi insan degilim, okumayi severim ama yazma konusunda problemlerim var simdilik burada begendigim seyleri paylasmak istiyorum, bir pinterest kesfi olsun, begendigim bir internet alis verisi olsun ya da fotograflar olsun:)
Hadi bir deneyelim.
Bu botu cok ama cok begendim.(Kahverengi olanini), Turkiye'ye ya da Almanya'ya shipping var mi arastirmalara baslayacagim.
Ben de boyle yuzukler takmak istiyorum hem de cok ama dogum nedeniyle siskin ellerim hala kendine gelemedi, az daha sabretmek gerek
Bebeklerde tulumlari cok seviyorum hele bir de organik olurlarsa:)
Anne, bebege cok yakin oluyor ne guzel sevdasiyla aldim stokkeyi sonra sonra "pek hafif degil neden bunu aldim ben?" diye kendime kizdim hatta aldigima pisman olacaktim az kalsin, neyse bir kere bagdat caddesini, o dengesiz kaldirimlarindan atlaya atlaya kullaninca, sonrasinda ise soguk havalar kendini gosterince sicacik tutmasi ile beni cok mutlu etti stokke, simdi iyi ki almisim diyorum oyle soyleyeyim.
Kis kiti de hediyeydi ne kadar ekstra odeniyor bilmiyorum ama cok sicak tutuyor bayagi fark ettiriyor, deger. Aslinda tabii ettirecek, uretici firma Norvec? Oranin sogugunu hesaba katip yapiyorlardir :) "Hava cok soguk, disariya bebek cikmaz!" diyenlerin kafasini icine gommelik tama bu kit, karli havada, icinde bikiniyle dursan bisey olmaz.
Bu aralar su sekilde yazilari okuyorum.
Farkinda olmadan bez canta koleksiyonum olusuverdi, seyehat ettigim sehirlerden hep ala ala bir de baktim birikmisler. Simdi devami gelsin istiyorum ve koleksiyondan ote severek kullaniyorum. Bunu cok begendim mesela.
BIr nikaha gideceksiniz ve kuafor icin vaktiniz mi yok, iste size harika bir topuz yapma sirri. Topuzda kullanilan simit onceleri sirf h & m de vardi simdi bir cok bijuteride goruyorum.
Pisirip pisirip sunuyormusum gibi olacak ama Izlanda'yi gercekten cok mu cok ozluyorum. Boston ve New york planlarimizdan sonra belki Norvec beni sakinlestirir . Oyle de Izlanda boyle de Izlanda, guzel Izlanda..
Ayakkabilara takigim su aralar. En son yaptigim ayakkabi alisverisi ise soyle:
Bu hafta en cok su resme guldum.
haha hala guluyorum..
Huzurlu huzurlu dinledigim muzik ise Takeshi Kitano filmleriyle tanidigim Joe Hisaishi:)
Su siralar bir elimde Melissa diger elim ya gazete ceviriyor ya da klavyeye dokunuyor, kitap okumaya henuz baslayamadim, aslinda uc tane bebek kitabini ayni anda okuyorum nedense onlari kitaptan saymadim cunku roman okumaya bayiliyorum ama henuz erken, kafami toparlayamiyorum.
Melissa cok tatli, isiklari, parlak renkleri cok seviyor, az korkuyor dunyaya alismaya calistigi icin, kucakta olmazsa agliyor, az once caddebostandan fenerbahceye kadar portbebede agladi, inat ettim kucagima almayacagim diye, sonra da uzuldum sonucta korkuyor, tramvatik hissediyor, kucak onu anladigimin gostergesi.. bugun itibariyle ilk defa yardim almadan yalniz basima banyo yaptirdim onu baya kolay oldu. Banyo isini cozmeme sevindim cunku Baba aksamlari eve geldiginde yorgun oluyor, evet elinden geldiginin en iyisini yapiyor yardim etme konusunda ama bazen kiyamiyorum, yardim istemeye hehe.
Gelelim blog konusuna, bisiler yazayim desem, hic mi hic edebi insan degilim, okumayi severim ama yazma konusunda problemlerim var simdilik burada begendigim seyleri paylasmak istiyorum, bir pinterest kesfi olsun, begendigim bir internet alis verisi olsun ya da fotograflar olsun:)
Hadi bir deneyelim.
Bu botu cok ama cok begendim.(Kahverengi olanini), Turkiye'ye ya da Almanya'ya shipping var mi arastirmalara baslayacagim.
Ben de boyle yuzukler takmak istiyorum hem de cok ama dogum nedeniyle siskin ellerim hala kendine gelemedi, az daha sabretmek gerek
Bebeklerde tulumlari cok seviyorum hele bir de organik olurlarsa:)
Anne, bebege cok yakin oluyor ne guzel sevdasiyla aldim stokkeyi sonra sonra "pek hafif degil neden bunu aldim ben?" diye kendime kizdim hatta aldigima pisman olacaktim az kalsin, neyse bir kere bagdat caddesini, o dengesiz kaldirimlarindan atlaya atlaya kullaninca, sonrasinda ise soguk havalar kendini gosterince sicacik tutmasi ile beni cok mutlu etti stokke, simdi iyi ki almisim diyorum oyle soyleyeyim.
Kis kiti de hediyeydi ne kadar ekstra odeniyor bilmiyorum ama cok sicak tutuyor bayagi fark ettiriyor, deger. Aslinda tabii ettirecek, uretici firma Norvec? Oranin sogugunu hesaba katip yapiyorlardir :) "Hava cok soguk, disariya bebek cikmaz!" diyenlerin kafasini icine gommelik tama bu kit, karli havada, icinde bikiniyle dursan bisey olmaz.
Bu aralar su sekilde yazilari okuyorum.
Farkinda olmadan bez canta koleksiyonum olusuverdi, seyehat ettigim sehirlerden hep ala ala bir de baktim birikmisler. Simdi devami gelsin istiyorum ve koleksiyondan ote severek kullaniyorum. Bunu cok begendim mesela.
BIr nikaha gideceksiniz ve kuafor icin vaktiniz mi yok, iste size harika bir topuz yapma sirri. Topuzda kullanilan simit onceleri sirf h & m de vardi simdi bir cok bijuteride goruyorum.
Pisirip pisirip sunuyormusum gibi olacak ama Izlanda'yi gercekten cok mu cok ozluyorum. Boston ve New york planlarimizdan sonra belki Norvec beni sakinlestirir . Oyle de Izlanda boyle de Izlanda, guzel Izlanda..
Ayakkabilara takigim su aralar. En son yaptigim ayakkabi alisverisi ise soyle:
Bu hafta en cok su resme guldum.
haha hala guluyorum..
Huzurlu huzurlu dinledigim muzik ise Takeshi Kitano filmleriyle tanidigim Joe Hisaishi:)
Etiketler:
ayakkabi,
begenme,
etsy,
haftalik gonderi,
hiudivu,
hotic,
melissa,
stokke,
stokke xplory
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)