harvey karp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
harvey karp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2015

kendi bebeğinizin uyku meleği kendiniz olun


Melissa, doğduğu ilk ay gece ve gündüz arasındaki farkı bilmiyordu. Annem bana yardıma gelmişti ama hasta olduğu ve bebeğe bulaşmasını istemediğimiz için bende kalamıyordu, Sven'in çalışması gerekiyordu, her ne kadar kriz anlarımda "Alo Sven nolur yetiş, ben delirmek üzereyim." dediğimde koşup gelse de geçirdiğim çirkin lohusa depresyonu, hormonlar derken günler  çok ama çok zordu.  Melissa sürekli ağlıyordu, gazlı değildi, hastane odasında daha kendi gazını kendi çıkarır haldeydi ama benim  başka bir belam vardı: UYKU. Uyuyamıyordum, dinlenemiyordum, Sven'i gece kaldırmaya kıyamıyordum. Bebeği olan bir arkadaşıma ne zaman geceyle gündüzün farkına varacak bebeğim diye sorduğumda kırkı çıkınca demişti, ben hiiiiç inanmam yok kırkı çıkmak yok bilmemne ama gerçekten altı hafta sonra Melissa 7'de uyumaya başladı, şu an geldiğimiz noktayi kademelendirmek gerekirse:


  • 6. haftadan itibaren akşam 7'de uyumaya başladı( sabahları aydınlıkta tutmamın ve 5den itibaren evi yavaşyavas karartmamın çok faydası olduğuna bağlıyorum.) Önceleri her iki saatte bir uyanmaya başladı karnını doyurmak üzere daha sonra  5. ay civarı sabaha kadar üçe  ve ikiye düştü bu rakam
  • 6. aydan sonra gece 12'den sonraki beslemeyi kestim.
  • 8 ayda  11'de verdiğim dreamfeeding denen olayı da kestim. 
  • 11. aydan beri de kesintisiz uyuyor şukürler olsun. Biraz sabahın köründe kalkıyor olması can sıkıcı olabiliyor ama akşam 7de yatağa giden bebek için gayet normal. Şimdilik tek hedefim 7'de değilde 8'de yatmasını sağlamak, sabah bir saat geç kalkar diye ama beceremiyorum.

Herşey buraya kadar normal görünüyor değil mi?  Hatta harika görünuyor. Amaa yokk, benim ilk günden 6. aya kadar en büyük kabusum gündüz uykularıydı, panjurları kapatırım, evi karartırım ama ne yaparım ne ederim, gündüzleri uyutmayı beceremedim.  Gündüzleri uyuyamadığı için sürekli ağlar dururdu. Arabada uyumazdı, ana kucağında uyumazdı, Akşam uykusunda ise malum emmediği için sağdığım sütü biberonla veriyordum, uykuya hep süt içerken dalıyordu ama gündüzleri aynı taktiği yemiyordu. 6. ay civarı, biberonla da uykuya dalmayı bırakmıştı, akşam da uyutması kabusa dönecekti, bu da biraz bizim hatamızdı, amerika tatili tam 5. ayın bitimine denk geliyordu, 1 ay boyunca orada pusette sallayıp uyutmaya alıştırdık kolayımıza geldiği için. Müzede, metroda, orada burada uyku problemi olmasın diye sallayarak uyutuyordum pusette, hatta amerikanlar durup durup sallamak bebeğin için kötü başka bir yöntem bulmalısın dedikçe bana afakanlar basıyordu.
 Neyse, en sonunda uyku eğitimi vermenin vakti gelmişti, Tracy HOGG'un kitabını okumuştum ve iyice benimsemiştim, mantığıma yattı, 4 gün sürdü, zor bir dört gündü ama Melissa kendi kendine dalmayı öğrendi. Tracy Hogg yöntemini (kitaplarına linki yazının bitiminde veriyorum) çok ufak değişikliklerle kendime göre yorumladım, yöntemi özetlemem gerekirse şöyleydi:
Bebeğinizi alıyorsunuz , uyku saatinden 1 saat önce rutininize göre yıkıyorsunuz, belki masaj yapıyorsunuz ve odasına  gidiyorsunuz, hatta ben masajı da odasında yapıyordum, kısık sesle uyku vaktinin geldiğini fısıldiyorsunuz, ninniler söyleyebilirsiniz, sonra besleyip, yatağına koyuyorsunuz ve odadan çıkıyorsunuz, Bebeğiniz ağlamaya başlayınca iki dakika tutup yanına gidiyorsunuz ve kucaklamadan sakinleştiriyorsunuz, sakinleşmezse kucağınızda sakinleştiriyorsunuz ve kucağınızda uyumasına izin vermeden yatağına bırakıp tekrar odadan çıkıyorsunuz.. Yine ağladığında bu sefer 5 dakika tutup yukarıda yazdıklarımı yapıp odadan çıkıyorsunuz, tekrar ağladığında 7 dakika. 5 defada uyumuş oluyordu Melissa.

Evde anneanne varken denemeyin derim, benim ilk denememde annem vardı, ikinci gün beni pes ettirmişti dolayısıyla bebeğim boşu boşuna bağırdıgı gibi, eğitimi de alamamıştı.. 

Tatile gitmeden önce de varmeyin derim, kendi tecrübeme dayanarak belirtmeliyim ki, eğitimi verip yurtdışına çıktık ve almanyadaki evde yatağını, odasını yadırgadığı için yine unuttu Melissa ve maalesef döndüğümüzde tekrar eğitimi vermek zorunda kaldım.


Bebeğiniz oturmaya, kalkmaya başlamadan vermeniz daha kolay olur.

Bu yöntem gerçekten insaflı bir yöntem, Melissa sabahları uyuyamadıkça da en az bu 4 gün agladığı kadar ağlıyordu, içim çok rahat, en azından eğitimden sonra gündüz uyuyamama ağlamaları bitti. Yakın arkadaşlarımın bebekleri de benzer yöntemle uyumayı öğrendi ayrıca başka bir ülkede yaşayan bir arkadaşım var onlar da yine uyku danışmanıyla benzer bir methodla huzura erdiler. 











Tracy HOGG: Yeni Annelere Mucize Çözümler

Ayrıca ilk üç ay bebeğinizi nasıl kendinizden ayırmamanız gerektiği ve onun nasıl kendini, sizin parçanız sandığını, ne yaparsanız yapın,  gönül rahatlığıyla ister kucakta sallayın, ister ayakta, ilk üç ay bebeğin nasıl olsa bu yöntemlere alışmayacağını çok güzel açıklayan  Amerikan ünlü pediatri Harver Karp'ın kitaplarını da tavsiye ederim.




2 Şubat 2014

pazar postasi 1

Pazar postalari yazmaya karar verdim, haftanin genel olarak ozet ve de ozet degerlendirmelerini yazsam diyorum bence fena fikir degil:)

Bu hafta en cok, ameliyat dikisimin tam kapanmamasina, Melissa'da tahmin ettigim reflunun kesinlik kazanmasina ve hamilelikte sisen el ve ayaklarimin eski haline donmemesine uzuldum.
neyse bu blogda uzuntulu seyler yazmamaya calisacagim diye soz veriyorum kendime hemen simdi!

Tutku ve Koray'la hafta ici uzun kahvaltimiz cok guzeldi. Icinde bulundugum buhrandan uzaklastim  (bak yine olumsuz yine negatif yeteeeeer konusma bahsetmee)  Dodo sanirim beni en ama en cok mutlu eden kahvalti mekani, aklima gelen cesitlerin cogu  var orada:) Ayni gun cok tatli kucuk bir mekan kesfettim, kahveleri sahane, adi Cekirdek! Bu kucuk kahveci, cekirdek, sanki yurt disinda kucuk bir kahvecidesiniz gibi hissettiriyor, Istanbul'da hele hele Kadikoy'de boyle yerler gormek insani cok mutlu ediyor. cok cok sevdim.


En cok bu videoya  ve su videoya  guldum.


Zorlu gunler yasasa da insan, aile olmak cok ama cok guzel, baktikca daha bir mutlu oluyorum bu fotografa. Sven seni ne cok sevdigimi, senin hayatimdaki en buyuk destek ve sans oldugunu daha ne kadar soylesem sana? Bir kere de buraya yaziyorum.(Okuyunca anlar misin acaba:))
Melissa'nin uykulari biraz daha belirginlesti. 20.30 gibi uyuyor, gece yarisi acikip kalkiyor, karnini tam doyurursa 3'te, biraz ac kalirsa 2'de kalkiyor,  gune merhaba demek ise saat 4'te:)
4 degil de 5 olsa nasil mutlu olucam nasil:) Sansliysam saat 7 gibi kestiriyor. Uc ayin bitmesini bekliyorum  sirayla banyo, pijama giyme, kitap okuma, ninni soyleme seklinde uyku rutinini olusturmak icin. Neden mi uc ay, Harvey Karp efendimiz oyle buyuruyor. Kim mi Harvey Karp? Bebeklerle ve cocuklarla iletisim kurma uzerine uzmanlasmis, onlari sakinlestirme uzerine muhtesem kitaplar yazmis pediyatrist efendimiz:) Ise yariyor gercekten kitaplari..


Kitaplari soyle:
http://www.amazon.com/Happiest-Baby-Block-Harvey-Karp/dp/0553381466

http://www.amazon.com/The-Happiest-Toddler-Block-Four-Year-Old/dp/0553384422


Melissa'ya nickname bulduk "nackedei!!". google'a yazin hahahha.

Bu sapkaya bayildim! Sapkalara su aralar bayiliyorum, algida seciciyim nerede sapka gorsem kilitleniyorum:)












Bu sapka da cok guzel degil mi allah askina? 











Bu da benim h & m den cok ucuza aldigim sapkam, fena degil bence:





















Yaz gelse de biz de yirtik, acik renk, sahane, boyfriend pantolanlara girsek. Baksaniza Rihannamiza ne kadar yakismis, sanki yakismayan cok sey varmis gibi, hihs.
Kendim icin yakin zaman hedefleri de koydum:

1.Haftada 5 gun, gunde 1 saat yurumek, aslinda 7 gun yuruyordum ama soguk hava durumuyla insanin cikasi gelmiyor. Neyse 5 gune zorlayacagim kendimi.

2.Emzirirken zayiflamak hakkina bir cok soylenti var ama Dilara Kocak'in kitabindaki listeyi 2 hafta boyunca uygulamak istiyorum bakalim, hem sutun kalitesi bozulmuyor hem de yavasca sinsi kilolara veda ediyormussun.

3.Stok fotografcilik isine el atmak, evde dururken yapilacak rahat bir is gibime geliyor, evet cok detay var ama istiyorum, ote yandan nikonculuktan vazgecip canonculuga adim atacagim sanirim (nasil da gicik olurum bu muhabbete, nikoncu musun, canoncu musun, semsipasa pasajinda sesi buzusesiceler). canima tak etti nikon lens seceneklerindeki sinirlilik.