stil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
stil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Şubat 2015

pazar postası 6

    Taşındık. 
    Tam tamına bir günde apar topar taşındık. Ben oldukça duygusala  bağladım tabii.  Topu topu 200 metre yandaki binaya taşındık ama yine de çok özlüyorum eski evimizi. Taa 3 sene önce ilk gördüğümüz an aklımda. Emlakçı "BIliyorum çok yoruldunuz ama son bir ev var istediğiniz muhitte hem manzarası da çok sevimli ." dediğinde burun kıvırıp istemeye istemeye ziyarete gitmiştik ama giriş kapısından girdiğimiz anda birbirimize bakıp nasıl gözlerimizin parladığına şaşırmıştık Svenle.. Kontratımız zaten üç senelikti yani çıkacağımız belliydi ama YİNE de çok koydu. Yeni evin yatak odası, eski evdeki Melissa'nın odasını görüyor. Her gün bakıyorum. Bomboş. Jaluzi en son benim bıraktığım gibi.. Hiç değişmemiş.. Melissa'nın yatağına güneş gelmesin de gözünü almasın şeklinde duruyor jaluzzi. Melissa orada değil, benim yanımda, o odada artık Melissa'nın yatağı yok.



    Neyse bu kadar duygusallık bu gönderiye yeter:) Kolilerim halaa ve halaa tamamen boşalmış durumda değil. Sven 1 haftalığına yurt dışındaydı ve dönünce onu mis gibi bir evle karşılayacağıma dair söz vermiştim ama tutamıyorum sanırım. Dolaplarımız hala gelmedi, dolap yoksa kolileri boşaltmak da anlamsız. Evden çıkmam tamamen başlı başına bir olay. Siyah kazağım hangi kolide, çorabım nerede.. Bir haftadır aynı kot pantolana ve aynı kahverengi göz kalemine teşekkür ediyorum.

    Alt katımızda minik bir bebek var, sanırım 1.5 aylık falanmış, minik minik gece 11lerde ağlıyor, hemen eski günler gözümün önünden geçiveriyor.

     Dün Melissayla parka gittik, kaydıraklara çıkan merdivenlere elimden tutup 8 defa çıktı ve 8 defa indi. 30 dakika sürdü.. O kadar yorucu ki:) Kucaklayıp çıkarmak bana kalırsa daha kolay ama kabul etmiyor, illa kendisi çıkacak. En sonunda yeter artık çıkmayalım dediğimde ağlamaya başladı, merdivenlerin önünde. pek mudehale etmedim." Bak salıncak var" şeklinde dikkatini dağitmaya çalıştım. Pusete koyup eve doğru giderken ağlamaya devam etti, ben de güzelce anlattım, "şimdi eve gideceğiz, evde güzel oyuncaklarınla oynayacağız sonra yemeğini içeceksin, güzel bir uyku çekeceksin" diye. İşe yaradı.. Çocuklara" Ay park kapanmış." ya da "Parkı çalmışlar." gibi çocukça olduğunu sandığımız yalanlar yerine güzel güzel  açıklamalarla gidersek daha doğru ve daha kolay oluyor gibime geliyor.

Haftanın Şarkısı: Liz Fraser'in sesinin en yakıştığı şarkılardan biri. Bomboş sokaklarda gece araba kullanırken ya da sahilde yürürken mis gibi gidiyor. <3 



Haftanın Hazır Giyimi: Forever 21'dan aldığım çiçek baskılı bodysuitlerle çok mutluyum. Tam olarak aşağıdaki fotoğraftaki iki tanesini aldım. tanesi 3-4 euro mu neydi:) Yüksek belli pantolanlarla şahane oluyor.

Haftanın Tasarımı: Her şeyi geç keşfettiğim gibi eşarpların büyülü dünyasına da 33. yaşımın içinde adım atıyorum. Hermes eşarplar gerçekten birer tablo gibi, napıcaz?

Haftanın Bebek Ürünü: Xylofon ya da ksilofon. Herhangi bir markadan bulabilirsiniz bize doğum günü hediyesi olarak fisher pricedan gelmişti,  iyi geliyor, eğlendiriyor. Sıkılmadan dahil olduğunuz bir oyuncak haline geliyor:)


Haftanın Sözü: Bu sözün üstüne parmağımı basarım arkadaşım. Ciddi, çalışıyor.


Haftanın Fit Motivasyonu: Bu hafta fit bir hafta değildi, annem sayesinde sarmalar, kızartmalar oh yes, schön, wunderbar idi, motivasyon da yok:)

Haftanın Ünlüsü: İkisini de ayrı ayrı seviyorum, Benim gelmiş geçmiş favori çiftlerimdarasında Sean Penn ve Madonna zaten vardır fakat Charlize Theronla olan romantik mıcırdamaları ilk sıraları  zorluyor Sean Penn beybimizin. Charlize Theron zaten ayrı bir case. Cani filminin ilk yarısı neredeyse bitecekti "Hani abicim Charlize ne zaman filmde endam eyleyecek?" diye sorarken ve jetonun düşmesiyle "Aaaaaaa" tabii. Çok güzeldi film. Hatta soundtrackinde Natalie Merchant - Carnival vardı.. Dur dur hemen burada linki de vereyim şarkıya..




















2 Şubat 2014

pazar postasi 1

Pazar postalari yazmaya karar verdim, haftanin genel olarak ozet ve de ozet degerlendirmelerini yazsam diyorum bence fena fikir degil:)

Bu hafta en cok, ameliyat dikisimin tam kapanmamasina, Melissa'da tahmin ettigim reflunun kesinlik kazanmasina ve hamilelikte sisen el ve ayaklarimin eski haline donmemesine uzuldum.
neyse bu blogda uzuntulu seyler yazmamaya calisacagim diye soz veriyorum kendime hemen simdi!

Tutku ve Koray'la hafta ici uzun kahvaltimiz cok guzeldi. Icinde bulundugum buhrandan uzaklastim  (bak yine olumsuz yine negatif yeteeeeer konusma bahsetmee)  Dodo sanirim beni en ama en cok mutlu eden kahvalti mekani, aklima gelen cesitlerin cogu  var orada:) Ayni gun cok tatli kucuk bir mekan kesfettim, kahveleri sahane, adi Cekirdek! Bu kucuk kahveci, cekirdek, sanki yurt disinda kucuk bir kahvecidesiniz gibi hissettiriyor, Istanbul'da hele hele Kadikoy'de boyle yerler gormek insani cok mutlu ediyor. cok cok sevdim.


En cok bu videoya  ve su videoya  guldum.


Zorlu gunler yasasa da insan, aile olmak cok ama cok guzel, baktikca daha bir mutlu oluyorum bu fotografa. Sven seni ne cok sevdigimi, senin hayatimdaki en buyuk destek ve sans oldugunu daha ne kadar soylesem sana? Bir kere de buraya yaziyorum.(Okuyunca anlar misin acaba:))
Melissa'nin uykulari biraz daha belirginlesti. 20.30 gibi uyuyor, gece yarisi acikip kalkiyor, karnini tam doyurursa 3'te, biraz ac kalirsa 2'de kalkiyor,  gune merhaba demek ise saat 4'te:)
4 degil de 5 olsa nasil mutlu olucam nasil:) Sansliysam saat 7 gibi kestiriyor. Uc ayin bitmesini bekliyorum  sirayla banyo, pijama giyme, kitap okuma, ninni soyleme seklinde uyku rutinini olusturmak icin. Neden mi uc ay, Harvey Karp efendimiz oyle buyuruyor. Kim mi Harvey Karp? Bebeklerle ve cocuklarla iletisim kurma uzerine uzmanlasmis, onlari sakinlestirme uzerine muhtesem kitaplar yazmis pediyatrist efendimiz:) Ise yariyor gercekten kitaplari..


Kitaplari soyle:
http://www.amazon.com/Happiest-Baby-Block-Harvey-Karp/dp/0553381466

http://www.amazon.com/The-Happiest-Toddler-Block-Four-Year-Old/dp/0553384422


Melissa'ya nickname bulduk "nackedei!!". google'a yazin hahahha.

Bu sapkaya bayildim! Sapkalara su aralar bayiliyorum, algida seciciyim nerede sapka gorsem kilitleniyorum:)












Bu sapka da cok guzel degil mi allah askina? 











Bu da benim h & m den cok ucuza aldigim sapkam, fena degil bence:





















Yaz gelse de biz de yirtik, acik renk, sahane, boyfriend pantolanlara girsek. Baksaniza Rihannamiza ne kadar yakismis, sanki yakismayan cok sey varmis gibi, hihs.
Kendim icin yakin zaman hedefleri de koydum:

1.Haftada 5 gun, gunde 1 saat yurumek, aslinda 7 gun yuruyordum ama soguk hava durumuyla insanin cikasi gelmiyor. Neyse 5 gune zorlayacagim kendimi.

2.Emzirirken zayiflamak hakkina bir cok soylenti var ama Dilara Kocak'in kitabindaki listeyi 2 hafta boyunca uygulamak istiyorum bakalim, hem sutun kalitesi bozulmuyor hem de yavasca sinsi kilolara veda ediyormussun.

3.Stok fotografcilik isine el atmak, evde dururken yapilacak rahat bir is gibime geliyor, evet cok detay var ama istiyorum, ote yandan nikonculuktan vazgecip canonculuga adim atacagim sanirim (nasil da gicik olurum bu muhabbete, nikoncu musun, canoncu musun, semsipasa pasajinda sesi buzusesiceler). canima tak etti nikon lens seceneklerindeki sinirlilik.