pazar postasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pazar postasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2015

pazar postasi 8

Ne kadar hızlı geçiyor bu haftalar?
Ne çabuk yine pazar oldu da, pazar postamı yazıyorum ben anlamış değilim. 
Bu hafta dalgalar sergisine katılma fırsatını buldum gerçekten ama gerçekten beni çok etkileyen işler vardı. Sergiyi bir inşaatta sergiliyorlardı.  Kinect yardımıyla odadaki sesi değiştiren ve yine giriş katındaki Candaş Şisman'ın yaptığı yayların titreşiminden çıkan sesi tüm odaya yaydığı iş çok güzeldi. Son günlerde gördüğüm için pişmanım keşke ikinci defa görme imkanım olsa.
http://blokartspace.com/?p=381&lang=tr

Haftanın Şarkısı:  Bu bizim dans şarkımızdı:)


Haftanın Hazır Giyimi: etsydeki bu şortu çok sevdim, üstüne beyaz atletle yazları forma haline bürünebilir.

Haftanın Tasarımı:  Mary Katrantzou'nun bahar için tasarladığı koleksiyondaki desenler çok karışık görünse de insanı kendine doğru çekiyor. Normalde desenli giyinmeye, sade giyinmeyi tercih ederim ama bu desenler insanın güzelliğinin önüne geçmeyen cinsten, giydiğiniz zaman içinde kaybolmazsınız. Soldan ikinci elbise favorim.

Haftanın Bebek Ürünü:  Zaranın bebek montları gerçekten çok zekice tasarlanıyor. Melissada şu sol üstteki var ve başka bir tane daha var. Şu kadarını söylemeliyim ki bebeğin boynuna fermuar denk gelmemesinden, kolların rahatlıkla kıvrılmasına kadar herşeyi  düşünmüşler. Çok mutluyuz.

Haftanın Sözü:  Vito Corleone doğru demiş. En sevdiğim izlemeye bıkmadığım filmler arasındadır godfather.

Haftanın Fit Motivasyonu: Lütfen, lütfen, lütfen!

Haftanın Ünlüsü: 50 shades of grey filmine gittiğim çok belli olacak ama  bu haftanın kartları jamie dornan için açılıyor.

25 Ocak 2015

pazar postası beş

      Bu hafta Sven'in iş seyahatinde olduğu bir akşam ilk defa evde yalnız olmaktan korktum. Melissa'nın odasina gittim usulca, melek gibi uyuyordu,yan dönmüştü, onu biraz izledim, izlerken çok çok mutlu oldum. Odama gidip uyumaya çalıştım, olmadı, salak gibi biri eve gelir de Melissa'yı alıp kaçar şeklinde korkuya kapıldım (okurken gülmek serbest) ve uyuyan çocuğu kucaklayıp yanıma yatırdım. Minik gözlerini açtı bana baktı uykuyla uyanıklık arasında sonra uyumaya devam etti, sabaha kadar mutlu mutlu uyudum. Melissa arada bir bağırarak uyandı, sanırım rüya gördü:) ya da emziğini kaybetmişti, bir  iki sn'lik bağırmalardı.. İnsana bebeği, minicik vücuduyla bile güven verebiliyormuş, bunu anladım, bu zamana kadar bir çok yerde hissettim ama bu defa gerçekten farklıydı, hayatımın en önemli güven duygularından biriydi sanırım, o akşamki his.

   Melissa gürültüyü sevmiyor, şaka gibi ama mahalleden geçen bozacı inatla Melissa'yı uyandırıyor, mahalleden bozacı geçmesine sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum:)) Taa Salihli'de yaşarken mahallemizden bozacı geçiyordu. Desen inanmazdım:)



 1- Tchibodan ayaklı lamba aldık iki tane, çok memnunuz, hem ultra sade tasarım hem de kullanışlı. 1 metreyi geçiyor boyları.

2-Selin'den ıspanağa yumurta kırma fikrini öğrendim, hem doyurucu oluyor hem de daha lezzetli, pırasaya da kırıyorum, evde çörek otu yoktu diye her ne kadar aşağıdaki fotoğrafta üzerine tatlı kırmızı biber ekmiş olsam da, aslında çörek otu ekiyorum, çok lezzetli oluyor.

3-Wasa, füme et, kayısı yumurta ve peynirden oluşan kahvaltım şu aralar favorim. Yumurtayı kayısı yapmanın yüzde yüz çalışan formulü ise, önce suyu kaynatıp, kaynayan suya yumurtayı attıktan sonra 5 dakika beklemek (kimleri 3 ya da 4 diyor ama benim sevdiğim kıvam 5 dk bekeleyince oluyor) , sonra soğuk suda yıkayın, alın size mükemmel, kayısı yumurta. Aşağıdaki fotoğrafta yumurtayı kesmeyi beceremedim tabii Melissa tepemdeydi hehe.

4-Nejdet Hocayla tekrar cross fite başladık,  ip atlama ile kardiyo ve  trx yardımıyla vücut ağırlığı bazlı hareketler karışımı yaptırıyor, gerçekten çok profesyonel Nejdet Hoca.

5-Günde bir sütlü expresso iki defa da sade türk kahvesi içiyorum, kafein bağımlılığından korkuyorum ama hoşüma da gidiyor, öte yandan emzirme döneminden alışkanlık kaldı 2,5 lt su içiyorum, dengeler sanki hı?

6-Melissa 13. ayında bayağı bir konuda ilerleme gösterdi hemen link vereyim .

7- Yüksek lisansın üçüncü dönemi de bitti, okullar yarıyıl tatiline girdi, oh be dedim "oh be!" Ikinci dönem bayaa zor olacak benim için, dört dersim bir de seminerim var:/

8- Eski çalıştığım okuluma gittim, özlediğim arkadaşları görmek iyi geldi, özlemediklerimin yanına uğramayı bırak, odalarının önünden geçmedim. Hayat..



Haftanın Şarkısı: Elastic Heart. Maddie Ziegler'i yine Sia'nın chandelier klibinden hatırlıyoruz, 12 yaşında olmasına rağmen dansıyla milyonların ağzını açık bıraktı.Bu klipte ise Maddie'ye  eşlik edien bebetomuz ise Shia Labeouf. Sia klip çekiminden önce ikisine kafesteki birer kurdu (yoksa kurtu diye mi yazılıyor acaba?)  canlandırın demiş, Maddie güçlü kurdu canlandırıyor. Ben çok beğendim klibi, şårkının sözleri  de çok güzel, taş kalpli değil de elastik kaplere gelsin:)



  BIr de bu var, dilime acaip dolandı, yazmadan edemeyeceğim. 


Haftanın Ready To Weari:  H & M erkek reyonundan kendime rundmc şapkası aldım, aşk yaşıyoruz. Cos indirimini bekledim, hediye kartımı değerlendireyim diye ama pek bir şey bulamadım, sezondan bir küpe bir de üst aldım. Cos'un aksesuarları bazı bazı & other stories'i andırıyor, harsreti dindiriyor seviyorum.



Haftanın Tasarımı: Ready to wear aslında ama buraya koyuyorum  ingiliz wolford'u .BIr kere taa almanyada fabrika satış mağazasına götürmüştü beni Sven, bak beybisi böyle böyle bir marka var, fabrika satış yeri de burası diye, pek anlam verememiştim, ilgilenmeden bir kaç çorap alıp çıkmştım sonra utanarak söylüyorum ki kim kardashian'ın üstünde görünce "tüh ulen" dedim ve geçtiğimiz yaz derinlemesine dokundum kumaşlarına , oldukça beğendim fakat istediğim rengi (böyle ten rengi gibi açık bir bodycon elbise) bulamadığımdan alamadım ama ilgiyle takip ediyorum bir dahaki yurt dışına çıkışımda kapacağım bu minnoştan.
Web siteleri şöyle  http://www.wolfordshop.co.uk/


Haftanın Bebek Ürünü: Bebek müzik matı, aşağıdaki  kolajda gördüğünüz gibi, kumaştan yapılmış, belirli yerlere dokundukça belirli müzikler çalıyor, doğum günü hediyesi gelmişti, bayılarak oynuyoruz:) En önemlisi bebek ayaklandığında mesela sıralıyor diyelim, koyuyorsunuz koltuk kenarına, bir eliyle koltuktan tutunuyor ve bez piyanonun üstünde yürüyüp çeşit şarkılar çalıyor.

Haftanın Sözü: Yeteneğin bu kadarına izin veriyor lafını çöpe atmanin vakti geldi de geçiyor.

Haftanın Fit Motivasyonu: YIne sabır temalı bir söz bizlerle.

Haftanın Ünlüsü: Bu kadına bayılıyorum, son iki pazar postasında hep chris isaak kliplerinden gidiyormuş gibi oldu ama bu masum surat bir anda nasıl femme fatale'e dönüşebiliyor hepimiz "baby did a bad bad thing" de bir kez daha şahit olmuştuk.











5 Mayıs 2014

pazar postasI

Şu günlerde güzel şeyler hazırlayıp yemek favorim sevgili blog. Renkli meyveler, sebzeler. Avakado ve çilek favorim. Bir de Selin'den öğrendiğim tortilla ekmeklerim:)

Ballı, çilekli kızarmış ekmek,  avakadolu wasa, tortilla ekmeğinde ızgara hamburger köftesi  fırında yağsız kalamar ya da ızgara tavuk oldukça şenlendiriyor ortamı. Kahvaltı icin favorim, o meyveyle ya da bu meyveyle yulaf ezmesi. Hatta  paylaşıyorum hazırladığım yemekleri, linki de burada http://instagram.com/allthegreenn  Herhangi bir amacım yok hoşuma gidiyor paylaşmak..


Başka neler yapıyorum?

Saçlarımı biraz kısaltmak ve rengiyle oynamak istiyorum.

Pazarları bir miller iciyorum, çok iyi geliyor!

Artık bahar geldi! Tam benim havalar.. Yazın yapış yapış insanı bunaltan tavrını sevmiyorum, sadece denizin içindeyken ya da akşamları sevebilirim yazı, bahar temiz, bahar güzel hehe.

Dün akşam Sven'le başbaşa film izledik, çoook iyi geldi. Sanki bir ömür olmuş izlemeyeli. Hamileliğimde uyuyakalmaktan izleyemiyordum sonraları da uykusuzluktan:) Dün gayet güzeldi.. 

Bisiklete binmeyi çok özledim, en son 5 sene önde adada binmiştim sanırım oysa ki universiyeye kadar heep bisiklet üstündeydim küçük şehirde.

Kulanmadığım kıyafetleri ayıkladım  Van'a göndermeyi planlıyorum, bu hafta sonu halledeceğim. 

Güzel havalarla birlikte keyfim yerinde, dokunmayın bana!







25 Şubat 2014

pazar postasi: berlin

Apar topar geldigimiz Almanya'da hafta sonu Berlin'e ugrama firsatini bulduk. Tatli Sandra"ya beni alisverise goturmesi icin mizmizlandim ve alisveris konusunda neyin nereden alinacagindan cok anlamayan ben, Sandra sayesinde iki marka ogrendim. Ogrenmez olaydim. Magazalarin yarisini alip gelebilirdim eve cunku tam benlik! Az desen, sade,  on yil giyip giyip cikarsan ayni kalacak kalitedeki kumaslar.

Birincisi COS. Belki biliyodur bu yaziyi okuyanlar ama ben anca tanistim. h & m le ayni sirkettenlermis ama daha kalitelisi. Hemencecik su elbiseyi aldim.




Aklim ise her yere gelebilen mavi elbise,  sal yaka siyah ust,  duruma gore elbise, duruma gore gomlek olabilen su ustte kaldi.



Ikinci magazamiz ise & other stories. Bu markanin, her ulkenin her sehrinde magazasi yok. Ingiltere, Almanya, Danimarka, Ispanya, Italya, Isvec ve Fransa'da sadece birer magazasi var. Saydigim ulkelerden birine giderseniz, magazalarin oldugu sehirlere yolunuz dusecekse mutlaka ugrayin derim. Magazadakileri alip alip aksamlari sarilip yatasim geldi oyle soyleyim ama kendime dedim ki "Sabret kizim, hamilelik kilolari gidince yeterince sacmalayacaksin" ve kendime yuzuk ve iki bileklik aldim. Bilekliklerden sadece bir tanesinin fotografini bulabildim sitede.
Soyleler:





Bu arada Berlin'den cok ama cok ama cooook guzel bir kahvalti yeri tavsiyem var, hemen ajandalariniza yaziniz. Spreegold! Tabii sirf kahvalti mekani degil, buraya yazayim derken internet sitelerine baktim da diger ogunler icin menuleri de muhtesem gorunuyor. Mekan bebekli ciftler icin de cok uygun, bebeginizin altini temizlemeniz icin de, emzirmeniz icin de rahat:)  Iste bu benim sectigim kahvaltinin fotografi.




Bir de artik gun asiri makyaj yapar oldum, aslinda kendimi zorlamiyorum ama hosuma gidiyor, seviyorum. Lisa Eldridge makyajlarini denemek cok zevkli!I ste Lisa'dan  yaptigim no make up, make up ama kirmizi ruj haric:)

 

Son olarak bu da biz:)




16 Şubat 2014

pazar postasi

Baslayan yuksek lisans derslerimle kendime geldim,daha dogrusu baska bir ortama girmek yeni analara iyi geliyor. Haftada uc defa anne derse gidiyor baba bebegi devraliyor.
Melissa dunyaya ayak uydurmaya basladi sanirim, uykulari daha bi guzel oldu ama hala en fazla uc saat uyudugunu belirtmekte fayda var:)
Hafta sonu 6 saatlik araba yolculugunda hiiiic uyanmadi ben de kotu ana olarak yavrum acikmistir uyandirayim yedireyim demedim hehe. Saka bir yana doktorumuz dedi, ilk bir aydan sonra uc saatte bir uyandirip yedirmek yok o kendi duzenini bulur diye, ben de dedigini uyguluyorum.
Icimden bir ses Melissa'nin disarida daha rahat bir bebek oldugunu soyluyor, ne zaman pusete koysam ac degilse ve cok uzun sure gecmediyse uyuyor, bu yuzden yuruyuslerim cok keyifli. Otelde konakladigimiz bir gece,otelin verdigi park yatakta uyudu! Ne yaptik ne ettik kendi yataginda uyumadi ama o park yatakta uyudu abicim. Sali gunu lk vapur yolculugunu yapti, uyumaktan pek bir sey goremedi:)  Carsamba gunu sabah 10dan ogleden sonra 4 e kadar Yasemin ve Asli ile Kadikoy'deydik, arada bir iki mikirdama disinda cok iyiydi. Bir de soyle bi durum var ki, pusette yatinca beni gormeye basladi bence, ondan daha rahat, onceden gariban, goremedigi icin panige kapilip cigligi basiyordu, simdi cakalca gozleri araliyor beni gorunce uyumaya devam ediyor.
En sevdigim zaman, banyo yaptirirken ve gece karnini doyurdugum zaman sanirim, basbasa, her yer sessiz, cok mutlu oluyorum. Altini degistirirken de o pamuk ayaklar gun yuzune cikinca hemen yapisiyorum opuyorum o ayaklari, ne yalan soyleyeyim en cok ayaklarini opmeyi seviyorum. Ben ayaklarina yumuldukca o pence gibi yapiyor parmaklariyla dudaklarimi kistiriyor, mutluluktan deliriyorum:)
Arada bir gulmeler de heyecan dolu! Sven ve ben "Hayir bana guldu!" kavgasi yapiyoruz.
Melissa Kadi Nimet Balikcisi'nda 


Gecen pazarin postasini sehir disinda olmam nedeniyle atladim ama ozet gecebilirim bence,  kizlarla bulustuk cok guzeldi, kendime bodyshoptan biri kirmizi biri pembe olmak uzere iki ruj aldim, sonra bir tane de mac'ten dudak rengi ruj aldim, pusete koydum, makyaj yapmaya zaman yoksa asansorde suruveriyorum kendimi mutlu hissetmek adina. Hadi bakalim.
 Ya bu arada, kozmetik alisverisi insana hep kendini iyi hissettiriyor, hep iyi bir fikir  su kozmetik. En sevdigimse Almanya'daki DM, icinde yok yok, keske burada da olsa, gerci Rossmann goruyorum, bakarsin DM de gelir, simdilik Gratis ile idare ediyorum ama girip cikip bir bebek bezi aliyorum baska alacak bisey yok orada hah.
Sampuanimi da buldum, eczanelerde satilan Organix marka. Argan icerenini kullaniyorum daha onceden Berna'nin tavsiyesiyle Cherry Blossom sac kremini kullanmistim ayni markanin sahaneydi o da..














*Bu haftanin begendigim kiyafet takimiysa soyle (kombin demeyin arkadasim combine kelimesini turkcemize sokmak zorunda miyiz? yakistirmak deyin, uydurmak deyin, birlestirmek deyin kombin ne yahu? ben lisedeyken yoktu boyle bir kelime)
                                               Serseri bakislarinla cizgili etege hapset beni.



*Haftanin nostaljisi ise soyle:

*Sirt cantasini alip gidecegim bir gun bu rotalardan birine hala inaniyorum 

* Yaza dogru gorecegim Cape Cod ve Rockport icin sabirsizlaniyorum.


Kennedy Ailesi'nin favori adresi Cape Cod. Hic fena  gorunmuyor!


Rockport

Bir an once zaman gecsin istiyorum!

*Spor yapmak gercekten insana kendiyle bas basa kalma firsati veriyor bir nevi meditasyon gibi. Spor salonunda hele hele en sevdigim aksamlar cuma ve cumartesi aksamlariydi, herkes disarida gezer tozar, spor salonlari bombos olur, sakince yaparsin sporunu. cok ozledim.  Neyse dikisim iyilessin kosmaya baslayacagim yine, bu hafta 6 gun boyunca gunde 1.5 saat yurudum, kendimi kosmalara hazirliyorum:)

En cok Cihangir yogayi ozledim, oradaki gunlerimin her anini hep cok ozluyorum, hocalari super, yoga studyolari harika. Sonradan baska studyolari da denedim ama oranin keyfini yakalayamadim, cok uzak oturuyorum artik.. kim bilir belki ileride gitme firsati bulurum( sahane olurdu:( ) 

E o  zaman yazimizi kralicemizin yoga pozuyla bitirelim:














2 Şubat 2014

pazar postasi 1

Pazar postalari yazmaya karar verdim, haftanin genel olarak ozet ve de ozet degerlendirmelerini yazsam diyorum bence fena fikir degil:)

Bu hafta en cok, ameliyat dikisimin tam kapanmamasina, Melissa'da tahmin ettigim reflunun kesinlik kazanmasina ve hamilelikte sisen el ve ayaklarimin eski haline donmemesine uzuldum.
neyse bu blogda uzuntulu seyler yazmamaya calisacagim diye soz veriyorum kendime hemen simdi!

Tutku ve Koray'la hafta ici uzun kahvaltimiz cok guzeldi. Icinde bulundugum buhrandan uzaklastim  (bak yine olumsuz yine negatif yeteeeeer konusma bahsetmee)  Dodo sanirim beni en ama en cok mutlu eden kahvalti mekani, aklima gelen cesitlerin cogu  var orada:) Ayni gun cok tatli kucuk bir mekan kesfettim, kahveleri sahane, adi Cekirdek! Bu kucuk kahveci, cekirdek, sanki yurt disinda kucuk bir kahvecidesiniz gibi hissettiriyor, Istanbul'da hele hele Kadikoy'de boyle yerler gormek insani cok mutlu ediyor. cok cok sevdim.


En cok bu videoya  ve su videoya  guldum.


Zorlu gunler yasasa da insan, aile olmak cok ama cok guzel, baktikca daha bir mutlu oluyorum bu fotografa. Sven seni ne cok sevdigimi, senin hayatimdaki en buyuk destek ve sans oldugunu daha ne kadar soylesem sana? Bir kere de buraya yaziyorum.(Okuyunca anlar misin acaba:))
Melissa'nin uykulari biraz daha belirginlesti. 20.30 gibi uyuyor, gece yarisi acikip kalkiyor, karnini tam doyurursa 3'te, biraz ac kalirsa 2'de kalkiyor,  gune merhaba demek ise saat 4'te:)
4 degil de 5 olsa nasil mutlu olucam nasil:) Sansliysam saat 7 gibi kestiriyor. Uc ayin bitmesini bekliyorum  sirayla banyo, pijama giyme, kitap okuma, ninni soyleme seklinde uyku rutinini olusturmak icin. Neden mi uc ay, Harvey Karp efendimiz oyle buyuruyor. Kim mi Harvey Karp? Bebeklerle ve cocuklarla iletisim kurma uzerine uzmanlasmis, onlari sakinlestirme uzerine muhtesem kitaplar yazmis pediyatrist efendimiz:) Ise yariyor gercekten kitaplari..


Kitaplari soyle:
http://www.amazon.com/Happiest-Baby-Block-Harvey-Karp/dp/0553381466

http://www.amazon.com/The-Happiest-Toddler-Block-Four-Year-Old/dp/0553384422


Melissa'ya nickname bulduk "nackedei!!". google'a yazin hahahha.

Bu sapkaya bayildim! Sapkalara su aralar bayiliyorum, algida seciciyim nerede sapka gorsem kilitleniyorum:)












Bu sapka da cok guzel degil mi allah askina? 











Bu da benim h & m den cok ucuza aldigim sapkam, fena degil bence:





















Yaz gelse de biz de yirtik, acik renk, sahane, boyfriend pantolanlara girsek. Baksaniza Rihannamiza ne kadar yakismis, sanki yakismayan cok sey varmis gibi, hihs.
Kendim icin yakin zaman hedefleri de koydum:

1.Haftada 5 gun, gunde 1 saat yurumek, aslinda 7 gun yuruyordum ama soguk hava durumuyla insanin cikasi gelmiyor. Neyse 5 gune zorlayacagim kendimi.

2.Emzirirken zayiflamak hakkina bir cok soylenti var ama Dilara Kocak'in kitabindaki listeyi 2 hafta boyunca uygulamak istiyorum bakalim, hem sutun kalitesi bozulmuyor hem de yavasca sinsi kilolara veda ediyormussun.

3.Stok fotografcilik isine el atmak, evde dururken yapilacak rahat bir is gibime geliyor, evet cok detay var ama istiyorum, ote yandan nikonculuktan vazgecip canonculuga adim atacagim sanirim (nasil da gicik olurum bu muhabbete, nikoncu musun, canoncu musun, semsipasa pasajinda sesi buzusesiceler). canima tak etti nikon lens seceneklerindeki sinirlilik.