beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Kasım 2012

mavikrema.com

sevdigimiz bir arkadasimiz olan Cemre, cok zaman onceden beri ilgilendigi; son yillarda ise titizlikle pratige doktugu o lezzetli pastalari artik sanal ortamda da bizlerle bulusturuyor. kisiye ozel pastaya, kurabiyelere ihtiyaci olanlar  mavi krema kapisini calsin. tavsiye edilir!


1 Nisan 2012

acıbadem'de iran mutfağı

acıbadem'de sevimli mi sevimli, lezzetli yemeklere sahip tertemiz bir restaurant Gilan. fiyatları da oldukça makul. ana yemekler ortalama 15-20 lira civarı.
bizim tercihlerimiz şöyleydi:
ince dövülmüş ceviz ve ördek etinden hazırlanan
Fesenjan,
ıspanak, dereotu, maydanoz, kişniş eklenerek börülce ve tavuktan hazırlanan Ghormeh Sabzi,
ve safranlı tavuk etinden hazırlanmış Zereshk Polow ba Morgh.
tüm yemekler özel frenk üzümlü iran pilavıyla servis edildi.

çok memnun kaldık, ısrarla tavsiye ediyorum, uğramadan geçmeyin. arada değiştirin tercihlerinizi, yenilenin:)

iletişim: gilancafe http://gilancafe.com/




Lor peynirli börek

Börek yapmak binbir dert. Yok üstü kuru yok az kabarsaydi keşke. Ama Eda'dan öğrendiğim bu tarifle börekleriniz adeta su böreği. Mis mis.
Malzemeler:
Yarim demet maydanoz
Yarim kg tuzsuz lor
5 adet yufka
4 yumurta
2 su bardagı süt
2 su bardagı maden suyu
3/4 su bardagi sıvı yağ

Genis bir kapta (genis olmasi yufkaları içine sokmak adına gercekten önemli) 3 yumurta, 2 su br süt, 3/4 su br sıvı yağ ve 2 su bardağı maden suyunu bir kapta iyice karistiriyoruz. Bu ilk karisimimiz.
Baska bir kapta ise ince doğranmış maydanoz ve loru karıştırıyoruz. Bu da ikinci karışımımız.

Tepsimize yağlı kağıt koyuyoruz
Bir adet yufkayı bütün olarak ilk karışımımıza daldırıp çıkartıyor ve tepsimize yerleştiriyoruz.

İkinci yufkayi ikiye bolup iki parcayi da karisima daldirip cikartip kirisik kirisik tepsiye yerlestiriyoruz.

Lor ve maydanozlu ikinci karisimin tumunu tepsiye yerlestiriyoruz

İki yufkayi kullanmistik, simdi diger iki yufkada sira once 3. Ve sonra 4. olmak uzere ayni sekilde yufkalari ikiye ayirip karisima iyice sokup cikarip tepsiye kirisik koyuyoruz.
5. Yufkayi ise yine karisima daldirdiriyoruz ama bu sefer bolmeden butun olarak. Bu son yufkayi da en uste yerlestiriyoruz.
Kalan karisimi ustune dokuyoruz. 1 tanede yumurta suruyoruz.

180 derecelik firinda 40 dk pisiriyoruz.
Cok guzel kabariyor ve yumusacik bir börek oluyor:)

29 Mart 2012

dereotlu enginar

en sevdiğim sebzenin enginar olduğunu 278912192. söyleyişime hoşgeldiniz..
bu bloğa enginarın 10 tarifini yazabilirim.
hatta yazayım fena fikir değil. bizim egede pirinçli dolması yapılır mesela, o benim favorimdir.
yaptıkça, yaptığımın fotoğrafını çeker burada paylaşırım.

efendim senem'den öğrendiğim bu tarif en basitlerinden birisi.

malzemeler:
taze soğan, 2-3 adet
dere otu, yarım demetten biraz fazla
enginar, 4 adet
1 yemek kaşığı zeytinyağı


enginarları fotoğraftaki gibi üçgen doğruyoruz, dereotunu ince kıyıp, soğanları doğruyoruz. hepsini çiğden tenceremize koyup, bir çay bardağı su ve 1 yemek kaşığı zeytinyağını ekliyoruz. kısık ateşte pişiriyoruz.

arada kontrol ediyoruz ki çok pişmesin enginarlarımız hafif sert sunumu daha leziz ve hoş..



22 Mart 2012

Kagitta levrek

Efendim diyecegim odur ki, onyargili olmayin kizartma disinda baligi firinda yiyin. Hem lezzetli hem de saglikli hem de evi koku basmiyor..Hamsi bugulama(sahi bunun da tarifini vereyim, bu arada kimsenin bilmedigi yemekleri paylasmak gibi bir iddiam yok sadece sevdigim yemekleri paylasiyorum), limonlu cipura, kagitta levrek benim favorilerim.

Malzemeler: (1 kisilik)
1 adet levregin yarisi
3-4halka sogan
2 yaprak defne
2-3 dilim domates

Yagli kagidimiza ilk kati sirayla levrek, sogan ve domates ve defne olmak uzere dosuyoruz. İkinci kat yine ayni sekilde..
Firin kagidimizi guzelce ustunden katlayip, acilmasin diye kurdanlayarak 200 derecelik firinda 40 dakika pisiriyoruz.




27 Kasım 2011

kış kahvaltısı


en sevdiğim kahvaltı elbette yaz kahvaltısı. domatesler,salatalıklar türlü yeşillikler, meyveler. ama kışın domates salatalık gibi sebzelerin tadı olmadığından kimilerinin tatlı gelse bile besin değerinin hiç olmamasından aksine içerdiği hormonlar yüzünden zarar yurdu olmasından bende kaşıntılar başladı onları yerken vicdan azapları, pişmanlıklar..

annemlerde hala kış denince domates, salatalık gibi yaz sebzeleri tüketimi durur.evine gidip dolabına baktığımda " domateslerin nerede?" dediğimde ya "kavanozlarda" diyerek yazdan yaptığı domates konservelerini kasteder ya da kuru domatesleri gösterir. taze domates aklına bile gelmez.. biz o kadar alışığız ki etrafta görmeye. ben unuttum artık kestanenin, patlıcanın, karnabaharın mevsimi neydi ne değildi ama geçenlerde izlediğim bir programda beslenme uzmanı "manavda, pazarda gördüğünüz kilosu ucuz olan sebze mevsimindedir, hormonlu değildir" dedi. az çok ona uymaya çalışıyorum.

hormonlu gıdalar keşke çoluk çocukların boyunu uzatlamak la kalsa, mesela domates bakıyorsunuz "aa kalorisi az ben bugun çoban salata yapayım, bol domates koyayım dietime de uygun hem de lezzetli" diyoruz. en azından ben diyorum. fakat öğrendiğime göre

Sıklıkla tüketilen hormonlu gıdalar, vücuttaki hormon dengesinin ve bağışıklık sisteminin bozulmasına, şişmeye, yağlanmaya ve hücreleri zayıflatarak kanser yatkınlığını artırmaya neden olur.

yani tamam gibi görünse bile görünmeyen bir bela. o yüzden bugün annemin kuruttuğu domatesleri ıslatıp masaya koydum. yine anne kurutması biberler yumurtanın içine, kuru incirler ise tatlı niyetine.
mis gibi de oldu. sadece alışık olmdığımız için kullanmıyoruz. tabii ki dışarıda aldığımız sandvicten, pizzadan çıkartacak halimiz yok ama, kar kardır, bir yerden başlamak gerek sanırım.

bir de kahvaltılık sos tarifi vermek istedi canım:

1 çay kaşığı kara biber
1 çay kaşığı pul biber
2 yemek kaşığı biber salçası (dolu dolu)
1 yemek kaşığı domates salçası( dolu dolu)
1 yemek kaşığı domates püresi
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
2 ceviz (ezilmiş)
küçük bir diş sarımsak (ezilmiş)

hepsini karıştırıyoruz. mis mis.



26 Mayıs 2011

kabak kavurma


eveeet yandaki fotoğrafta görmüş olduğunuz kabağın en sevimli hallerinden biri olan kabak kavurma var tarifimizde... fotoğrafa bakıp da yer yer patlıcan gördüğünüzü sanmayın, kabakları çoğunlukla kabuklarıyla doğradım ve az olan ışığımız nedeniyle böyle oldu fotoğrafımız..
yaz geldikçe" zayıflamak istiyorum, zayıflamak istiyorum" sesleri yükseliyor! 100 gr pişmemiş kabak 25 kalori. düşünün artık 1kg kabak yiyorsun (dile kolay BİR KG) ve bir kase haşlanmış makarna yemiş gibi oluyorsun *saf kabak ha, 10 kaşık yağla pişirilmiş değil:) *
neyse uzun lafın kısası bu yemek hem sıcak hem de soğuk çok ama çok lezzetli ve hafif bir yemek. hemen tarife geçelim.
malzemeler:
  • 1 kg kabak
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 adet soğan
  • 2 adet domates
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane
  • dereotu
hazırlanışı:
küp şeklinde doğradığımız soğanları pembeleşinceye kadar çevirelim, daha sonra rendelediğimiz domatesleri ve yine küp şeklinde doğradığımız kabakları tencere ya da tavaya ilave edelim. çok az su ekleyelim. benim ölçüm genelde tencerenin dibinde 1-2 cm arası su olması. su fokurdayınca altını kısalım.
kendi suyu kalınca ocağın altını tamamen kapayalım.
nane ve dereotu ile servis edelim. (kimselere kabul ettiremesem de bence kırmızı pul biber de yakışıyor)


taze börülce salatası


Bir egeli olarak nasıl börülce salatasını yazmadan geçeyim nasıl. Her tarife başladığımda bir portakal ağacı gibi ciddi olayım diyorum ama araya bir ciddiyetsiz durum giriyor, beceremiyorum..

Malzemeler:
  • 500 gr taze börülce
  • 1 limon suyu
  • 3-4 diş sarımsak
  • 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
Hazırlanışı:
1 litre kaynamış suya ayıklandıktan sonra ikiye ya da üçe bölünmüş börülceleri atarız. Damak tadımıza göre istenen yumuşaklığa gelen börülcelerimizi (çok yumuşak tercih edilmez) süzüp bir tabağa alırız. Üstüne ince kıyılmış sarımsakları, zeytinyağını, limonu ve tuzu ekler nazikçe karıştırırız.. Yanında taze domatesle servislemek çok yakışıyor..

24 Mayıs 2011

izmir tulumlu tere salatası


tere!
faydaları arasında bronş açmak (sigara kullananlara duyrulur) , karaciğer onarmak (alkol alanlara duyrulur), saç dökülmesini engellemek, sinirleri yatıştırmak varken, mevsim de yazken neden taptaze tereli salatalarla yenilenmeyelim..



not: fotoğrafı çektiğim sırada blog tutmak gibi bir niyetim yoktu o yüzden biraz kötü ama yine de ne olduğu anlaşılıyor değil mi? peynirse peynir, tereyse tere:)






malzemeler:
1 demet tere
yarım demet roka
  • 4-5 yaprak nane
  • 1-2 dilim izmir tulum peyniri (isteyenler beyaz peynir, ezine kullanabilir)
  • 1 yemek kaşığı hardol sosu (bunun yerine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve yarım limon kullanabilirsiniz)
  • 1 domates
  • 1 salatalık

hazırlanışı:
otlarımızı yıkayıp kuruttuktan sonra ( salatalarda kuru ot lezzeti büyük ölçüde değiştiriyor, üşenmeden kurutmak gerek) vitamini gitmesin diye elimizle bölüp salata kasemize koyuyoruz.
üstünü elma şeklinde dilimlediğimiz domateslerimiz ve halka şeklinde dilimlediğimiz salatalıklarımızla süslüyoruz.
tulum peynirleri serpiştirip hardal sosumuzu da ekledik mi, salatamız servise hazır duruma geliyor..



yoğurtlu makarna salatası


makarna!
hergün bir başka çeşitini rahatlıkla yiyebilirim! domatesli, yoğurtlu,ketçaplı, sebzeli, peynirli, oylu ve buylu...
hemen hemen hepimizin bildiği pratik ve lezzettli bir makarna salatası üstelik 20 dakikada tabağımızda.. az önce yanda gördüğünüz makarna salatasını yaptım ve afiyetle yedim. şimdi sıra paylaşmada..





malzemeler..
  • yarım paket makarna
  • 500 gram yoğurt
  • 3 diş sarımsak
  • yarım demet (ya da tamak tadına göre diyelim) dere otu
  • 2 havuç ,1 patates, 1 avuç bezelye (bu üçünü haşlamaya üşenenler garnitür alabilirler)
  • 6adet kornişon turşu
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
hazırlanışı:
öncelikle havuç-bezelye-patates üçlümüzü haşlıyoruz. acelesi olanlar soyup, doprayıp haşlayabilir. hatta daha da acelesi olanlar marketlerden garnitür alabilir.

daha sonra makarnamızı haşlayıp soğuk sudan geçiriyoruz.
salata kabına aldığımız süzülmüş makarnaya minik küpler şeklinde doğradığımız kornişonu, garnitürü (bezelyeyi doğramıyoruz dememe gerek yok sanırım), zeytinyağmızı, yoğurdumuzu, ezdiğimiz sarımsaklarımızı ve ince ince kıydığımız dere otlarını ekleyip karıştırıyoruz..

*dere otunu ıslak atmamak ve makarnayı soğuk sudan geçirmek önemli..

25 Temmuz 2009

nasıl pizza yaptım

bu güzelim cumartesi gününde, ne zamandır hep aynı şeyleri pişirdiğimi farkettim, hayatımda pizza demek dominos demek, yer yer little caesars demek ama asla pizza hut demek değildi.
dominos un fit pizzasıyla little caesars'ın kepekli hamurunu birleştirerek kendime pizza yapmaya karar verdim. zaten vejetaryen oldugum icin buzdolabı sebze doluydu. gittim kepek unu ve yaş maya aldım, bu yaş maya mereti de yalnız fırıncılarda satılıyormuş, fırıncıya gidip "fırıncı abi fırıncı abi yaş maya gerek dedim"
"ne kadar" dedi
"internetteki tarifte 25 gr yazıyor" dedim.
güldü.
25 gr ı verdi.
"ne kadar borcum abisi" dedim.
şaka şaka der miyim "ne kadar borcum" dedim, "abisi" tabii ki demedim.
"ücret yok" dedi.
"olur mu, lütfen" dedim
"500 gramdan aşagı satmıyoruz zaten" dedi.
çok utandım.

ihtiyacım olan bir diğer şey de merdaneydi gittim sevimli bir merdane aldım.
önce 350 gr kepekli un ve 25 gr yaş maya aldım
eve geldim mutfak tartısında 25 gr yaş maya ve 350 gram kepekli unu tarttım..



1 su bardağı ılık suda mayayı sulandırdım.

sonra unun yarısını maya ile bir kapta yoğurdum, yoğurma işleminde ümitsizliğe kapıldım, eyvay herşey buraya kadardı yapış yapış bu dedim. üzüldüm.


tarif, unun diğer yarısını da koy artık diyordu koydum, herşeyin ilmi bilmi var madem yapışkan dedim un koydum, hamur yemek programlarındaki gibi pürüzsüz oluverdi!




hamuru başka bir kaba koydum, ve 1 saat mayalansın diye bekledim, tarifte 2 saat bekleyin hamur iki katı olacak diyordu, ama kahvaltı yapmamıştım biran önce pizza tabağımda olmalıydı; 1 saat bekledim. mayalanmadan sonraki hamurumuz şöyle;


sonra en zevkli kısmı yaşadığım açma chapterına gelmiştim. keyfime göre incecik açtım.


ama bir dakka kızım dedim, tepsi dikdörtgen en iyisi mi dikdörtgen şekil ver buna sen dedim, artanları da annemden görmüş olduğum methodla bardakla kestim, onları da, yuvarlak mini pizzacıklar yapmaya karar verdim.


üstüne kaşar, ezine, zeytin, soğan biber, domates dilimledim , salcalı , pizza baharatlı sos sürdüm evde mantar, mozarella ve mısır olsa halim nice olurdu dedim.. ama yine de ilk sefere kadar mükemmel bir iş çıkarıyor olduğumu farkettim, düşünmeyi kestim. 200 derecede 10 dakika ısıttıgım fırında önce soslu kaşarlı hamuru pişirdim 10 dakika falan sonra çıkardım sebzeleri koydum, kekik serpiştirdim ve tekrar 10 dakika daha pişirdim. annem blogu okusa gözleri yaşarır eminim ki.